
Peel Turuncu

peel turuncu
bir orkestra
kurmuşlar şehrin ortasına.
kargalar vurulmuş,
çocuklar gömülmüş,
kapanmış gökyüzüne açılan eller.
yakılan cadılar gibi çığlık çığlığa,
vurulan kuşlar gibi sessiz
bir vedanın ortasına
peel turuncu
bir ağıt gömmüş cinler.
kapılar açılıp kapanırken,
balkonlarda insan ölüleri..
parmaklarını kesiyor
eski bir subay.
bak dedi!
bak nasıl solar
yeşil sokaklar ve nasıl
tutuklanır insanlar.
işkence,
dudakları kızıl orospu.
biraz daha elektrik ver
oturduğumuz banklara,
biraz daha delirelim.
elbet bitecek gücünüz.
peel turuncu bir güneş gibi
doğacağız o vakit.
gerildiğimiz çarmıh
çiçek açacak.
saklandığımız mağara
yıkılacak, çıkacağız dışarı
avuçlarımızda beyaz güvercinler
ve ölü örümcekler ile.
bak dedi, bak!
ışıkları söndür şimdi.
şehrin ortasından geçecek
trenler göğüslerinde
cesetler ile.
gömülecekler
peel turuncu
bir annenin geçmişine.
şimdi sen tabiatın tam
göğsünde, gerçekleşmeye
hazırlanan bir mucize,
kırılmaya hazır
bir buz parçası
gibi duruyorsun öylece.
seni tanımıyor henüz
felaket senaryoları,
seni tanımıyor
zamanın ellerindeki ayna.
ellerini uzatıyorsun boşluğa.
bir şeye dokunmak için
değil elbet bu gayret.
sanki yeniden doğurmak
umudu bu, yeniden doğurmak
ölen bütün çocukları.
ama şimdi sessiz ol.
elbet uyanacağız
bütün ölü çocuklar
ile birlikte
peel turuncu
bir annenin rahminde.
Resim: Franz Marc