
PİŞMANLIK
içimde bir
kelebeğin son kanat çırpışı.
içimde baharın son birkaç saati.
hüzünlü bütün çocuklar,
gece çöküyor çünkü şehre.
hüzünlü bütün şarkılar,
sonbahar örtüyor çünkü
ağır ağır tabiatın açılmış sırtını.
balık pazarında kedilerin telaşlı adımları,
kapı önlerinde toplanmış kalabalıkların
çocukluğumu hatırlatan sıcak kucakları.
işten dönen yorgun babaların
omuzlarında acımasız patron kırbaçları.
henüz göğüsleri büyümemiş esmer kız
çocuklarının boş sütyenlerinde sakladıkları
kokulu aşk mektupları.
işte sevgilim,
böyle bir akşamın birkaç saatlik
dalgınlığında tanıdım ben seni.
ellerini tanıdım,
sesinde sakladığın hırpalanmış geçmişini,
saçlarına sinmiş deniz kokusunu tanıdım.
yükseklikten korkuyordum,
uçurumlarına sığındım.
ardımda bıraktım çıplak,
utangaç pazar gecelerini.
kavgalarımı bıraktım,
sıcak kucakları,
kalabalık sokakları bıraktım.
işte sevgilim,
böyle bir ihanetin
birkaç saatlik dalgınlığında terk ettim
şehrimi, sokağımı, evimi.
çıktım sana geldim.
raylarda intihar mektupları vardı,
raylarda bir kelebeğin son kanat çırpışı.
indiğim istasyonda bir kadının
bıraktığı ayrılık mektubu.
ikinci sayfada kırmızı bir ruj izi.
zorunlu bir veda.
işte sevgilim,
böyle bir vedanın
birkaç saatlik pişmanlığında
yazdım ben sana bu şiiri.