
VERSAİLLES’DA HIDRELLEZ
Bir demir kafes ki
Weber’inkinden de kalın sütunlu
Parmak uçlarımın değmesiyle
Bir hararet ki
Yayılmakta tırnak etlerimden başlayarak tüm vücuduma
Mutluluk dahi çift yüzlü bir madalyon
dibe çöküyor her tür çözeltide:
bir ölçek melankoli.
iÇ-DıŞ edercesine örgü yün kazağı,
dışavurmaktayım ruhumu,
Prangalarından kurtarmak umudu bir yanda,
Zihnimi havalandırmak avuntusu öte yanda…
Nitekim açtığım pencereden,
dalıverdi bodoslama bir kuş sürüsü
parçaladıkları avizemin kırık camları,
öbek öbek yağarken tepeden,
16 Ekim Çarşamba günü “le pouf”una veda eden
Marie-Antoinette’in gözyaşları misali;
Göremiyorum Mayakovski’nin
krallarla korunan Versailles bahçesini,
talan edilmiş kaotik belleğimde…
Demir kafesin boşluklarına
nemli bezler dolamaktayım şimdi
Hıdrellez’de dileklerimi fısıldadığım gibi
bahçemdeki mahzun gül ağacına