
YİTİŞ
göz kapaklarının ardında dans eden
floresan lambanın ışığıyla uyandığın
tamtakır odanın içinde,
kesif koku ile sarmalanmış bu halinle,
farkın yok bitki hücresindeki bir organelden
etiketi muntazamca sökülmüş
ilaçlarla tutunurken hayata
nereden bileceksin ki,
“hasta” sanı altında
“deli” muamelesi gördüğünü?
Güç bela doğruladururken sen kar beyazı yataktan,
Bir kömür karası karga geçti pencerenden
parmaklıkların arasından sezinledi,
kamburu çıkmış silüetini..
Ne geçirmekteydin içinden?
Kargaya özenmiş miydin misal?
Yahut özenir miydin,
Gelecek seyrüseferindeki yoldaşın olacağını fark etsen?
öksürüyorsun(!)
Sedefli derinin örtmekte güçlük çektiği kaburgaların,
sahibinden ayrılmaya çalışan bir çift kanat adeta
dönüp yorganına bürünürken,
kuleden gelen sinyalle
söndü floresan lambanın ışığı;
göz kapakların kapanırken yeniden
pervazına tünemiş karga da havalandı,
Ağzında bir mektup:
bedeninin tapusu.